Bugün harika bir gündü blog =)
Akşam stüdyomuz vardı, bittiğinde arkadaşlar dediler hadi birer bira içelim Duygu diye. Peki dedim, gittik. Always Rock'ta oturduk. Bi kere orayı da çok beğendim. Meğer bugün bizim gitaristin doğumgünüymüş ve birsürü arkadaşı da onları bekliyormuş. Kalabalık bir grubun arasına daldık. Yarısı Türk, yarısı yabancı süper insanlardı. Karaoke yarışması da vardı. Bizim vokal 3. oldu hehe. Ahaha bi de bi çocuk vardı karaoke yapanların arasında, çocuğun sesi gerçekten çok iyiydi bence ama bazı şarkılarda brutale kayıyodu sesi. Çok gırtlaktan geliyodu sesi ve çok komik oluyodu. Bizim masadan bi çocuk, sanırım ismi Matt'di, "he's sound is like cookie monster" dedi yerlere yattım. Sonra çocuğun her şarkıya kalkışında "cookie cookie" diye bağırıp durdu. Hakkaten benziyodu ve ben artık çocuğu mavi, tüylü bi yaratık olarak görmeye başlamıştım :D
Bu arada ilk stüdyo çalışmamız benim için hayal kırıklığıydı. İlk olmasına veriyorum şimdilik bunu ama sadece benim için hayal kırıklığı olduğunu da sanmıyorum =) Keşke herkes benim kadar çalışsaymış. Sol elimin parmakları hala zonkluyor...
Kaç gündür sana yazamadım valla. Çok işim gücüm vardı. Bi de hastalıktan azıcık mıy mıy'dım ama artık iyiyim. Dün de Duygu'yla buluştum Beer Garden'da. Ona flash ve actionscript anlattım biraz. Ödevler verdim. Bizim şirkete başvurdu o da çünkü. Onunla da güzel bir gün geçirdik. Oturduk, sohbet ettik falan çok eğlenceliydi.
Ayrıca bugün ne geçirdiysem içimden, hepsi ama heppppsi gerçek oldu ya inanamazsın! Az önce de eve girdim, gtalk'tan Onur seslendi. Unirock'a çıkacak 3 grup belli olmuş: Opeth, Katatonia veeee sıkı dur söylüyorum; ELUVEITIE!!! Allah'ım inanamıyorummmm :D
Mucizelere de inanıyorum! Belki sadece inananlar için gerçekleşiyorlardır bilemiyorum ama, benim dünyaya geliş öyküm tam bir mucize. Annem bana doğum yaptığında, böbrek hastasıymış. Hoş şimdi de öyle ama, o sırada durumu acilmiş ve hemen ameliyata alınması gerekiyormuş. Ben de doğumum başladıktan sonra 48 saat yolda kalmışım, bir türlü doğum gerçekleşememiş. Doğum başladığı için de sezaryen yapılamamış. Haliyle doğum bittikten sonra ben mosmor çıkmışım ve hiç ağlamamışım. Annemin de hayatı tehlikeye girmiş ve doktorlar anneyi kurtarmalıyız, bebek ölü diyip beni ilaçlı suyun içine atmışlar. Annemin o sene beraber çalıştığı savcı İsmet dedemin eşi Kamuran anneannem de annemin doğumuna girmiş. Annem ayıldıktan sonra benim kime benzediğimi merak etmesin diye suyun içinden eğilip benim yüzüme bakmak istemiş. Ben o sırada gözlerimi kıpırdatmışım ve kirpiklerim uzun olduğu için suda baloncuklar çıkarmış. Hemen beni suyun içinden çekip çıkarmış ve bağırmış hemşirelere bebek ölmemiş yaşıyor diye. Sadece ağlamamıştım hepsi bu =)
Ben doğarken bile o kadar sıkıntılı halime rağmen ağlamamışım, peki bundan sonra neden ağlayayım ha blog?
Geçen gün ağladım ama neden biliyo musun? Mutluluktan! Evet mutluluktan ağladım ben. Başarımın karşılığını alabildim ve bunu öğrendiğim zaman gözyaşlarıma hakim olamadım =) Bundan sonra eğer ağlayacaksam, mutluluktan ağlamak istiyorum sadece bilesin...
Evet bu gecelik benden bu kadar. Zira yarın iş var ve ben eve az önce girdim ve daha banyo yapmam lazım. Bu sefer saçlarımı kurutucam valla söz veriyorum =)
Aaa bu arada kayıt tarihi 27 aralık olmuş =) Bu durumda doğumgünüme 1 gün kaldı diyebiliriz di mi? =))
Aaa bu arada kayıt tarihi 27 aralık olmuş =) Bu durumda doğumgünüme 1 gün kaldı diyebiliriz di mi? =))
0 yorum:
Yorum Gönder