4 Ocak 2011 Salı

4 Ocak Oğlak Burcunda Güneş Tutulması (alıntıdır...)

Sevgili Arkadaşlar,

4 Ocak 2011 Salı günü saat 10:51 civarında Oğlak burcunda yeniay ve Güneş tutulması gerçekleşiyor. 21 Aralık'taki Ay tutulmasının ardından, hemen yeni yıl ertesi gerçekleşen Güneş tutulması 2011 yılına yeni enerjilerle girmemize vesile oluyor.

Güneş tutulması öncesindeki 3 gün karanlıktır, Güneş ve Ay birleşirler, tutulmayla birlikte yeniay başlar ve birkaç gün içinde yeni doğan Ay’ı görürüz gökyüzünde.  Tutulmanın 1 gün öncesi ise en karanlık gecedir… Bu günlerde içimizdeki karanlıklar bize kendini gösteriyor olabilir, paniğe kapılmayalım, girelim o duyguların içine ve serbest bırakalım. Avatar’daki ormanın karanlıklarını hatırlayalım yine… Karanlıklarda IŞIK, muhteşem güzellikler ve henüz buluşmadığımız bilgiler saklı. Korkuyla baktığımızda ise acı, savaş ve sevgisizlik görüyoruz karanlıklarda. Oğlak burcunun gezegeni Satürn zamanın efendisidir. Bu günlerde bize “zaman kompartımanları” içinde sıkıştığımız anıları gösteriyor olabilir. Unuttuğumuzu sandığımız bazı anılar su yüzüne çıkıyorsa, hala “o zamanda” yaşıyor gibi hissediyor olabiliriz. Sanki zaman kompartımanlarındayız ve hep aynı yerde dönüp dönüp duruyor bir parçamız… Açalım kapıları bırakalım o kompartımanda kalmış olan parçamız özgürleşsin artık… O parçamızı kendi bütünlüğümüze davet edelim sevgiyle.
 
Ne yaptıysak yaptık, ne deneyimlediysek deneyimledik. Belki kendimizi, belki sevdiklerimizi zorladık geçmişte veya bizi zorladılar. Mevlana’nın dediği gibi, “Hamdık, piştik, yandık”… Yaşamın ortasındaysak eğer, cam bir fanus içinde korunmadıysak, mutlaka ama mutlaka, hamdık, piştik ve yandık…

Aslında iç ve dış bilgilerimizle bu güne kadar kendimizi mükemmel bir şekilde gerçekleştirdik hepimiz! İşte 21 Aralık ve tutulma tüm bu iç ve dış bilgilerden özgürleşme fırsatı veren ve İLAHİ YARDIM aldığımız çok önemli  bir gündü. Yine çok önemli bir tutulma var önümüzde. Bugün.
Oğlak burcu içine doğduğumuz SİSTEMİ simgeliyor. 26 Haziran 2010 tarihinde yine Oğlak burcunda çok güçlü bir tutulma olmuştu Pluton ile kavuşum yapan. O tutulma Ay tutulması idi ve var olan sistemin sonlanması için destek vermişti. 

Yönetici konumundaki arkadaşlar bilirler Y kuşağını ya da 18-25 yaş grubunda çocukları olan ebeveynler bilirler, bu kuşak var olan sisteme uymuyor. Otoriteye uymuyor. Sadece söylendiği için yapmıyorlar hiç bir şeyi. Anlam bulmak istiyorlar. Gereksiz baskıyı, kişilikleri bastıran “geleneksel sistemi” umursamıyorlar. Bazı büyük kuruluşlarda bu kuşağa yönelik yeni uygulamalar başlatılmış. Yani, bu kuşak var olan sistemi değiştirmeye başladı zaten bir süredir. İçine doğduğumuz korkuya ve dış dünyanın gücüne, paranın gücüne, ünvanın gücüne dayalı olan sistem artık değişiyor! Döngüsü 26 Hazirandaki Oğlak tutulmasıyla kapanmıştı… 4 Ocaktaki tutulma ise yeniay ve Güneş tıutulması… ŞİMDİ YENİ BİR SİSTEMİN DOĞUŞU TETİKLENİYOR ARKADAŞLAR!..

Ekonomi, yönetim, para politikaları, ünvanlar ve var olan dış dünya etkisine yönelik eski döngü ve eski enerji artık görevini tamamladı. Hem de muhteşem bir şekilde. Artık yeni bir döneme gidiyoruz 2011’den itibaren. “Y” kuşağını nasıl anlamsız kurallar içine alamıyorsak, biz de sınırlanamayacağız artık yeni dönemde. İçsel özgürlüğümüzü ve içsel gücümüzü elimize alıyoruz. Çünkü gerçek GÜÇ dış dünyadan, paradan, toplumun onaylamasından vs.den değil, sadece ve sadece KENDİ İÇİMİZDEN geliyor. 
       
Pluton ve Kuzey Ay Düğümü tam Tepe Noktasından köklü değişimi tetikliyor. Bizi gerçekten yansıtacak olan hedeflere yönelik doludizgin gitmemiz için nerdeyse arkadan itiliyoruz bu tutulma ile. Ancak eğer bulunduğumuz yerden hoşnut değilsek artık yeni bir yola girme zamanı geliyor. Ait olmadığımız ortamlarda, çalışmalarda kalamayacağımız bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz. Bunun için de kendimizi görebilmemiz gerekiyor. Odağımızı dış dünyadan kendimize döndürerek yolumuzu görebiliriz. Bize ne söylendiği değil, bizim ne gördüğümüz önemli olan! Ruhumuzun ihtiyacını fark etmeye başlayacağımız bir dönem başlıyor bu tutulma ile. Spiritüel gelişim, felsefe, kendimizi ve insanlığı anlayabilmeye uyanış, var olan tüm öğretilerdeki ve inançlardaki derin ve ötesi anlamları kavrayabilmeye uyanışa tetikleniyoruz. Tüm bilgiler, öğretiler, inançlar ve hatta gökyüzü, şimdiki bilincimize yönelik ne söylüyor bize? Toplumsal ayrılıklarda, inanç ayrılıklarında daha ne kadar kalabiliriz ki artık? Açılan yol aydınlanma yoludur. GERİ adım atmayı bekleyebilir miyiz?

Tüm kalıplardan ve bizi tutsak eden toplumsal bilinçten çıkabilir miyiz? Buna cesaret edebilir miyiz? Paramıza, sosyal statümüze, toplumda kabul edilen ünvanımıza, toplum tarafından onaylanmaya, göz önünde olmaya, medyatik olmaya, emeklilik sigortamıza, sağlık sigortamıza vs. ne kadar bağımlıyız? BEN NEREDE tüm bunların arasında? Bir gün elimizdekiler artık elimizde olmayabilir! Oysa BENimiz her zaman bizimle ve gerçek gücümüz de sadece ve sadece ondan geliyor. İşte bu bilinç hepimizin içinde tetikleniyor 4 Ocak tutulmasıyla.

Paraya yönelik yeni bir dönem başlıyor. Para da tüm maddeler gibi enerji… Ona GÜÇ olarak, korkuyla ve rekabetle değil, SEVGİ olarak ve yaptığımız işe inanarak, bize gelmesini hak görerek yaklaşırsak, bereketimiz çok daha fazla olacaktır. Aynı işi herkes “kendi” olarak yapar ve eğer biz işimizi rekabetle değil sevgiyle yapıyorsak, bunun karşılığında bereket mutlaka gelecektir. Para onunla tüm eski kalıplardan özgürleşerek enerjisel bağlantı kurmamızı bekliyor. Sözde değil. Gerçekten inanarak ve hissederek! 

4 Ocak tutulması ilişkileri de  etkiliyor. Terazi’de ilerleyen Satürn, yine Terazi’nin ilişkiler evinden sesleniyor bize. Partnerliklere yönelik yeni bir yapılanma dönemini işaret ediyor. Ne demek yeni bir yapılanma? Herkesin en yüksek ihtiyacı ve bugüne kadar ektiği tohumlar ne ise o… Yeni partnerlikler de tetiklenebilir ve genel olarak böyle bir beklenti var pek çok kişide. Ancak bunun için lütfen nasıl bir partnerle tamamlanabileceğimizi anlamaya ve bilmeye niyet edelim. Zihinle anlayamayız bunu… Hissetmeye, içimizde bilmeye niyet edelim. Gerçeğimizin farkında olarak, bilmeye niyet edelim. Akrepte ilerleyen Venüs yakınlık korkularımızı hatırlatıyor… ”Sevme ve ilişki kurma biçiminize dışarıdan bakın” diyor bize… Bir partner sizinle niçin olmak istesin? Siz nasıl bir tamamlama sağlıyorsunuz partnerinize? Satürn, önce kendimizin partneri olabilmemiz için bizi yüreklendiriyor. En derin yalnızlıklarımızda bile kendi kendimizin desteği, partneri olabilme gücümüzü hatırlatıyor: “Eğer bir kurtarıcı arıyorsanız, boşuna niyet etmeyin!”… diyor. “Bir kurtarıcı varsa eğer, o sizsiniz… Sizi kuyudan çekip çıkaracak birini arıyorsanız boşuna aramayın. O sizsiniz. Eğer bu gücünüzü sahiplenirseniz, size bunu verme potansiyeli olan bir partner gelir yaşamınıza… Siz kendinizi tamamlayacak sevgiyi kendi içinizde değil de dışarıda ararsanız, aynı şekilde kendini tamamlayacak sevgiyi dışarıda arayan bir partnerle buluşursunuz!“ İlk başta harika duygular… Sonra niye devam edemiyor ilişkiler? Çünkü karşılıklı olarak boşluk doldurmak değil sevgi ve partnerlik arkadaşlar… Destek olmak evet! Gücü birleştirmek evet… Ama boşlukları kapattırmak değil… Kendi boşluklarımızı önce kendimiz doldurmadan bir başkasının bunu yapmasını nasıl bekleyebiliriz? Hem sevgide, hem berekette güvensizliklerden çıkmak üzere destek alıyoruz, lütfen değerlendirelim.

Oğlak yapıdır. 4 OCAK TUTULMASIYLA YENİ BİR YAPININ TEMELİNİ ATIYORUZ. O temelin üzerine, kapanan ve açılan döngülerin değişimiyle yeni bir yapı kuracağız. Hepimiz kendimize özel bir yapı kuruyoruz. Ve hepimiz teker teker içinde yaşadığımız toplumu oluşturuyoruz. Biz kendi yapımızda iyileştirmeler yapmıyorsak eğer, ülkemizden ve dünyamızdan ne bekleyebiliriz? İşte o zaman eski kehanetlere mahkum oluruz.

Bu sabah içsel bir törenle temel atabiliriz. Ve temelimize gerçekçi seçimlerimizi yerleştirelim. Korkularımız ve bugüne kadar konforlu hissettiğimiz kalıplarımız olmasın o temelde. Olumlu cümleler kullanalım. Bu temel, oluşturacağımız kişisel yapımızda - kabımızda önemli olacaktır. Aydınlanmaya ve tamamlanmaya gelen yardımı bilelim, açalım kendimizi bu evrensel desteğe.
Önemli bir eşikteyiz arkadaşlar. Belki de insanlığın aşmak zorunda olduğu en önemli eşiklerden biri bu… Bugün atacağımız temelden önce, BEN’imizden gelen şu seslenişi duyabilir miyiz?
“Ey öğretiler, inançlar, spiritüel öğretmenler, koçlar, gurular, astrologlar, kehanet erbapları... Ey toplumu derinden etkileyen medya ve benim üzerimde etkisi olan tüm sistem. Hayatımda neyin gerçekleşeceğini ya da gerçekleşmeyeceğini söyleyip / söyletip beni kodlama! Sonsuz seçeneklerimi elimden alma! Eğer yapabilirsen ve öyle bakabilirsen KENDİ GÜCÜMLE, KENDİ ÖZÜMLE buluşmama vesile ol! Bana en büyük yardımın bu olur!"

Oğlak burcunda 2019 yılına kadar yeni bir tutulma olmayacak. Bugünü değerlendirelim arkadaşlar. Geleceğimizi sadece biz yaratabiliriz. Gücü dışarıya veren ve verdiren sistemin bu eşiğini aşarak kendimize doğru dev bir adım atabilmemizi; bireysel ve toplumsal olarak, hep birlikte inançla, sevgiyle, hoşgörüyle şifa kapımızı açabilmemizi diliyorum.

Sevgi ve ışıkla.
Serpil Doğançay

0 yorum:

Yorum Gönder