Sabah gözlerimi bembeyaz bir Ankara'ya açtım bloğum! Neden kar yağması, 7'den 70'e herkesi çocuklar gibi sevindirir ki bunu bir türlü anlayamadım. Neyse, sana yine uzunca bi süre yazamadım evet haklısın çok ihmal ediyorum seni ama çok yoğun günler geçiriyorum yahu =) Bi de son bikaç gündür işten eve döndüğümde bilgisayarımı açmıyorum. Kendime zaman ayırıyorum ki bunu çoook özlemişim alınmak yok.
Geçen hafta İstanbul'dan canım dostum İlker geldi. İnanılmaz bir haftasonuydu valla kıçımız yer görmedi hep gezdik. Bahçeli'de Beer Garden'da içildi bi güzel. Sonra 7.Cadde'de yürürken yürürken, Guitar Heoes Cafe bulduk ki çok güzeldi, ben artık oranın sıkı bir müdavimiyim bu böyle biline. Tam 2 saat girdik oynamak için. İçerde ses yalıtımlı bisürü oda var, odalarda da guitar hero band kurulu. Sen oynamak istediğin playlisti dışarda seçiyosun, o cd'yi gelip yerleştiriyolar ve sen oynuyosun. En fazla 4 kişi giriliyo işte band muhabbeti. Ben iki şarkı dışında hep bas çaldım. O iki şarkıda da vokal yaptım :D Aslında 3 şarkıydı bak şimdi hatırladım son şarkıyı da. Ama o şarkıyı bilmiyodum sadece bende patladı hehe. Muse'dan bişeylerdi ben bilmiyorum o grubu çok fazla. Vokal yaptığım diğer iki şarkı Queen - Bohemian Rhapsody ve Aerosmith - Cryin' :D Tabi bu iki şarkı sesimin kısılması için yeterliydi hehehe. Sonra pazartesi günü işe gittiğimde ilk işim herkese mail atmak oldu ve süper bi organizasyon hazırladım. Topluca gidiyoruz buraya önümüzdeki hafta guitar hero oynamaya =)
Neyse işte, İlkerlerle ne yaptığımızı anlatıyodum. Guitar Heros Cafe'den çıktık, sonra Park Caddesi diye tutturdular öfff! Gerildim tabi ki ama topluluğa da uymak zorundaydık yapacak bi durum yok. Shakespear diye bi mekan var orayı çok seviyorum dedi İlker, girdik biz de oraya. Gerçekten de güzeldi aslında. İçerisi çok güzel dekore edilmişti İngiltere havası hakimdi ve içerde sürekli 80'ler çalıyordu. Gerginliğim zamanla rahatlamaya döndü ve çok eğlendim orada da. Sonra eve geldik ve resmen sızdık İlkerle :D Ertesi gün ben tabi ki erkenden dikildim yine her zamanki gibi. Yavaş yavaş kahvaltı hazırladım ve seslendim İlker'e. Baya bi sövdü bana erkenden kaldırdım diye ama onun iyiliği içindi :P Sevgilisini daha çok görsün istedim ne var yani? Sinemaya gittik, sonra bana döndük İlker'in eşyalarını almak için. Duygu, ben, İlker baya bi geyik yaptık bende. Sonra onlar kalktı ve gittiler AŞTİ'ye, ben de pestil gibi yattım yatağıma =)
Bu hafta da annem geldi çok sevindirik oldum her hafta birileri geliyor beni görmeye diye :D Az önce evimi temizledim bi güzeeel. Annemi de evden kovdum sen çık git ben temizlik yapıcam diye, kadın hala dönmedi hehe.
Sonra bakalım, bu hafta başka neler oldu? İçimde havai fişekler yine koptu =) Sanırım artık sürekli kopacaklar gibime geliyor. Umarım hiç bozulmaz ve hep daha iyiye gider...
0 yorum:
Yorum Gönder